Biyolojik Göletler, doğadaki ekosistemlerden ilham alarak tasarlanmış, kendi kendini temizleyebilen su alanlarıdır. Bu göletler, içinde bulunan bitkiler ve faydalı bakteriler sayesinde hiçbir kimyasal maddeye ihtiyaç duymadan temiz kalır. Doğal dengenin korunması esas alınarak oluşturulan bu sistemlerde, yosun konsantrasyonu mikroorganizmalar tarafından azaltılır ve su içindeki fosfor dengesi korunur.
Canlı Bir Ekosistem:
Biyolojik göletler, isimlerinden de anlaşılacağı gibi, tamamen canlı bir ekosisteme sahiptir. Bu göletler yalnızca bitkiler için değil, aynı zamanda balıklar, kurbağalar ve diğer su canlıları için de yaşam alanı sunar. Ekolojik dengeyi destekleyen bu göletler, doğal bir habitat oluşturur.
Peyzaj ve Mimari Düzenlemeler:
Biyolojik göletlerin ekosistemi tamamlandıktan sonra, görsel ve estetik açıdan zenginleştirilmesi için çeşitli mimari ve doğal öğeler kullanılır. Gölet çevresinde iskeleler, deckler, taşlar, çakıllar, kayalar, suyla uyumlu bitkiler, sazlıklar, fıskiyeler ve heykeller gibi unsurlar yer alır. Bu düzenlemeler, hem doğallık hem de mimari estetik sağlayarak projeyi tamamlar.
Biyolojik Göletlerin Avantajları:
Kimyasalsız Temizlik: Faydalı bakteriler ve bitkiler sayesinde doğal temizlik sağlanır.
Ekolojik Denge: Balıklar ve kurbağalar gibi canlılar için sağlıklı bir yaşam alanı sunar.
Estetik ve Fonksiyonellik: Doğal ve mimari öğelerle peyzaj düzenlemesi yapılır.
Çevre Dostu: Ekosistem dengesini bozmadan doğal bir alan yaratır.
Düşük Bakım Maliyeti: Kendi kendini temizleyen yapısı sayesinde minimum bakım gerektirir.
Biyolojik göletler, hem doğal güzelliği hem de ekolojik faydalarıyla bahçelerde, parklarda ve özel projelerde eşsiz bir su alanı yaratır. Çevreye duyarlı tasarımı ve estetik görünümüyle bu göletler, sürdürülebilir bir yaşam alanı sunar.